Denizlerde güçlü olmak, tarih boyunca Türkiye için hep stratejik bir öneme sahip olmuştur. Adalar Denizi’nden Akdeniz’e, Karadeniz’den uluslararası sulardaki görev sahalarına kadar uzanan geniş bir deniz yetki alanına sahip olan Türkiye, bu alanları korumak ve denetlemek için güçlü bir donanmaya ihtiyaç duymaktadır. Bu ihtiyacın önemli bir parçasını da hücumbotlar oluşturur.
Hücumbotlar, genellikle küçük boyutlu, yüksek süratli ve manevra kabiliyeti yüksek savaş gemileridir. Görevleri arasında kıyı savunması, düşman gemilerine ani baskınlar ve sığ sularda devriye faaliyetleri yer alır. Bu özellikleriyle özellikle Adalar Denizi gibi coğrafi açıdan karmaşık bölgelerde oldukça etkili silahlardır. Türkiye gibi üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke için bu sınıf gemiler, yalnızca askeri değil, aynı zamanda jeopolitik anlamda da caydırıcılık sağlamaktadır.

Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada hücumbot kabiliyetine sahip birçok ülke vardır. Yunanistan, İsrail, Mısır gibi ülkeler modernize edilmiş deniz kuvvetleriyle bu alanda önemli adımlar atmıştır. İsrail kendi sınıfı hücumbotları geliştirirken, Mısır ise Fransa ve Almanya’dan savaş gemileri tedarik etmiştir. Yunanistan da modernizasyon sürecini sürdürmekte, özellikle Adalar Denizi’nde deniz üstünlüğü kurma hedefindedir. Tüm bu ülkeler, deniz kuvvetlerine yönelik yatırımlarını artırırken, Türkiye’nin yerli ve milli çözümlere yönelmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.
Türkiye’nin mevcut hücumbot envanteri ise geçmişten bugüne yabancı tasarımlara dayalı gemilerden oluşmaktadır. 1970’li ve 80’li yıllarda envantere giren Kartal, Doğan, Rüzgâr ve Yıldız sınıfı hücumbotlar, dönemin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde Almanya ile iş birliği içinde üretilmiştir. Bu gemiler uzun yıllar boyunca etkin görev yapmış olsa da, zamanla teknolojik olarak eskimiş ve modern savaş ihtiyaçlarına cevap veremez hale gelmiştir. Özellikle elektronik harp, radar sistemleri ve füze teknolojisinde yaşanan büyük değişimlerle birlikte, bu botların yenilenmesi zaruri hale gelmiştir.

Yenileme ihtiyacının farkında olan Türkiye, yerli ve milli bir hücumbot geliştirmek üzere önemli bir adım attı. Bu kapsamda, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile STM A.Ş. arasında 2020 yılında “Türk Tipi Hücumbot Projesi” başlatıldı. Projenin amacı, Türk Deniz Kuvvetleri’nin ihtiyacına uygun, tamamen yerli imkânlarla tasarlanmış ve üretilmiş bir hücumbot sınıfı geliştirmekti.
Milli Hücumbotun Kabiliyetleri
- Sığ sularda harekât yeteneği
- Düşük Radar Kesit Alanı (RKA)
- Düşük Kızılötesi İz (KÖİ)
- Kıyı ve Açık Deniz Keşif/Karakol, Tanımlanmış Deniz Resmin Tesisi
- Deniz Hak ve Menfaatlerinin Korunması
- Tam yük deplasmanda asgari 2 metre dalga yüksekliğinde harekât icra edebilme
- 3-4 metre dalga yüksekliğinde rota sürat sınırı ile atış yapabilme

Projenin ilk fazı tasarım çalışmalarıyla başladı. Bu süreçte geminin yapısal formu, ana tahrik sistemi, silah konfigürasyonu, sensör yerleşimleri ve birçok teknik ayrıntı özgün olarak geliştirildi. Tasarım süreci tamamlandıktan sonra 9 Eylül 2024’te ilk prototip hücumbot için sözleşme imzalanmıştır. Tasarım faaliyetlerinin ardından 8 Temmuz 2025 tarihinde ilk sac kesimi İstanbul Denizcilik A.Ş. Tersanesi’nde gerçekleştirilmiş ve prototip üretimi başlamıştır.
Milli hücumbot yaklaşık 68 metre uzunluğunda ve 700 ton deplasmana sahip olacak. 39 knot’un üzerinde yüksek bir hıza ulaşabilen gemi, 800 deniz mili menzile sahip. Bu da ona uzun süreli görevlerde önemli avantaj sağlıyor. Platformda 76 mm’lik baş top, güdümlü mermi sistemleri, yakın hava savunma sistemi (CIWS), elektro-optik sensörler, 3 boyutlu radarlar ve elektronik karşı önlemler gibi birçok modern sistem yer alıyor. Tüm bu sistemler, büyük oranda yerli üreticiler tarafından sağlanıyor.

Geminin tahrik sistemi de dikkat çekici. Dört adet dizel motor ve yönlendirilebilir su jetleri sayesinde hem yüksek hız hem de manevra kabiliyeti elde ediliyor. Bu da dar boğazlar ve sığ sularda üstünlük sağlamak için kritik bir özellik. Sadece açık denizlerde değil, kıyı bölgelerinde de etkili olabilecek şekilde tasarlanan bu hücumbot, gerektiğinde Mavi Vatan görevleri için ileri karakol görevleri de icra edebilecek donanıma sahip olacak.
Milli Hücumbotun Genel Özellikleri
- Uzunluk: 68.00 metre
- Genişlik: 9.34 metre
- Draft: 2.5 metre
- Deplasman: 700 ton
- Azami Hız: 39+ knot
- İntikal Hız: 20 knot
- Menzil: Asgari 800 Deniz Mili
- Mürettebat: 36 personel için yaşam alanı
- Ana Tahrik: 4 adet Dizel Makine, 4 adet Yönlendirilebilir Su Jeti, 3 adet Dizel Jeneratör

Milli Hücumbotta Bulunan Silah Sistemleri
- 1 adet MKE A.Ş üretimi Denizhan 76/62 mm Deniz Topu
- 8 adet ROKETSAN üretimi Atmaca Satıhtan Satıha Güdümlü Mermi (G/M)
- Yakın Hava Savunma Sistemi (PDMS)
- 2 x 12,7 mm Uzaktan Kumandalı Stabilize Makineli Silah Sistemi
- 2 x Chaff/Dekoy Sistemi
- Savaş Yönetim Sistemi
- 3B Arama Radarı