Denizaltılar donanmaların ilk ve en önemli stratejik gücüdür. Yüksek teknoloji ile sessiz olarak tasarlanmış bir denizaltı, deneyimli mürettebatın elinde düşmanın moralini altüst edebilecek ve donanmaları limana hapsedebilecek büyük bir caydırıcılığa sahiptir. Bir gemi mühendisi olarak Vatan’a yapabileceğim en değerli hizmetin denizaltı teknolojisini ve mühendisliğini çalışarak bu konuda bir uzman olmak ve Kahraman Türk Denizaltıcıları için milli denizaltıların tasarlanmasında görev almak olduğuna 2008 yılında karar vermiştim. Çok farklı dillerde denizaltı kitapları ve ilgili neşriyatı derlemiş ve dünyanın ilk üç nükleer denizaltısı da dahil olmak üzere 40’dan fazla denizaltıyı müzelerde detaylı incelemeye gayret etmiştim. Herhangi bir takdir beklemeden bu konuyu bir dava olarak benimseyip görev bilmekte ve elimdeki imkanları azami olarak değerlendirerek çalışmalarımı sürdürmeye büyük bir aşk ile devam etmekteyim.
Bugün İstanbul Teknik Üniversitesi’nin bir akademisyeni olarak bu aşkı Türkiye’nin birçok üniversitesindeki başta gemi mühendisliği öğrencileri olmak üzere gençlerimizle paylaşmakta ve bu davaya yeni neferler kazandırma ülküsüyle çalışmalarımı sürdürmekteyim. Denizaltıcılarımızla tanışıp sohbet etmek ve onların tecrübelerinden yararlanmak için her fırsatı değerlendirmeye çalıştım/çalışmaktayım. Bu zamana kadar da “Hocam hiç denizaltı ile daldınız mı?” sorusuna boynumu bükerek cevap vermekteydim. Ancak geçtiğimiz aylarda ülkemizin son derece istifade edeceğini gönülden ümit ettiğim bazı gelişmeler ardı ardına gerçek oldu.
Denizaltı Filo Komutanımız Tuğamiral Timur Yılmaz, silahlı kuvvetler ve üniversite iş birliğine örnek olacak bir büyük vizyon ile önce makamında kabul etme nezaketini gösterdi ve ardından İTÜ’ye gönderilen bir davet mektubu ile 6-13 Kasım tarihleri arasında Aksaz’da gerçekleştirilen Mavi Balina 2024 Davet Tatbikatı’na davet edildiğimi öğrendim.
6-13 Kasım 2024 tarihleri arasında Bahriyemizin Göz Bebeği TCG Pirireis Denizaltısı ile Deniz Kurmay Albay Şefik Kahve’nin komutasında Türk Bahriyesi’nin 40 kahraman denizaltıcısı ile kader birliği yapma şerefine eriştim.
Denizaltı’nın tazeleme eğitim periyodunda olması sayesinde, tatbikatın gerektirdiği görevler haricinde yüzden fazla eğitimin gerçekleştirilmesine tanıklık ettim. Denizaltı filmlerinden başka yerde göremeyeceğim en zor şartlarda denizaltıcıların yetkinliğinin ve denizaltı sistemlerinin dayanımının korkusuzca denenmesine şahit oldum. Tatbikat gereği TCG İnebolu Gemisi’ne gerçekleştirilen fiili talim torpidosu atışını gözlemleme şansı edindim. Denizaltının en baş kısmındaki ana dalma sarnıcı hava kaçıranları ve trim sarnıçlarından, kıç küresel perde hidrolik ramlarına kadar denizaltının her köşesini detaylı inceleme ve sorduğum her soruya son derece açıklayıcı, konuya hakim ve yol gösterici cevaplar alma fırsatı buldum.
Denizaltının subay, astsubay ve erlerinin nasıl bir ahenk ile takım çalışması yaptıklarını ve en ince detaylarına kadar denizaltının sistemlerine nasıl da hakim olduklarını iftihar ile gözlemledim. TCG Pirireis’in uzman personelinin yanı sıra gemide staj yapmakta olan teğmen ve astsubayların sahip oldukları vatan sevgisi, üstün sorumluluk bilinci ve yüksek motivasyonlarını gurur ve ülkemizin geleceği ile ilgili umut dolarak izleme şansı buldum.
Yarbay rütbesi ile Deniz Kuvvetleri’nden ayrılarak İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi’ni kuran kıymetli hocamız Ord. Prof Ata Nutku Hoca’dan beri bir Türk Denizaltısı ile dalma şansına erişen hocamız olmuş mudur, ben bilmiyorum. Benim için tarifsiz bir mutluluk ve gurur.
14 Kasım 2024 tarihinde sabah düzenlenen basın toplantısında Donanma Komutanımız Oramiral Kadir Yıldız’ın elinden çok uzun zamandır hayalini kurduğum sadece denizaltılar ile fiilen dalış yapan kişilere verilen Fahri Denizaltıcılık Belgesini alma şerefini yaşadım.
Deniz Kuvvetleri Personelimizin katıldığı Akademik Panel’de Denizaltı Filo Komutanımız’ın teveccühü ile “Geleceğin Denizaltısında Dizayn Açısından Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar” başlığı ile bir takdim yapma fırsatı buldum. Bir akademisyen olarak denizaltı tasarımı konusunda Bahriyemizin harekat ihtiyaçları ile ilgili Komutanlarımız’ın yol gösterimlerini almak ve denizaltı teknoloji ve mühendisliği ile ilgili fikirlerimize kıymet verildiğini görmek bizim için takdirlerin en büyüğü oldu. Panelin yapıldığı salonda Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kocaman bir resmi asılıydı. O resme bakınca çok duygulandım ve aklımdan şöyle geçirdim, “Atamız bizi izliyor ve Cumhuriyet’in 101. Yılında Türk Askeri ve Türk Akademisyenleri’nin Vatan için omuz omuza verdiğini görerek bizimle iftihar ediyor.” O’na layık evlatlar olabilmek ümidiyle..