1. Soru: Amiralim donanmada denizaltılara ayrı bir değer verdiğinizi biliyoruz.
Türk Deniz Kuvvetleri envanterindeki ve yeni inşa edilen Reis sınıfı denizaltıları değerlendirir misiniz?
Yerli tasarım inşa edilecek MİLDEN sınıfı denizaltılarda mevcut denizaltılarımıza ek hangi özelliklerin olmasını bekliyorsunuz? Tasarım ekibine bir amiral olarak tavsiyeleriniz nelerdir?
Cevap: Türkiye’nin istikbal ve istiklali denizaltı filosuna bağlıdır.
Ben her zaman gururla şunu söylüyorum: “Türkiye’nin istikbal ve istiklali denizaltı filosuna bağlıdır.” Çünkü suyun altı jeopolitik karar ve kaderin belirlendiği alandır. Suyun üstü savaş başlayana kadar, kriz döneminde önemlidir. Olay başladıktan sonra hesaplaşma suyun altında yapılır.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin en önemli caydırıcılık unsuru denizaltı filosudur.
Türkiye çok şükür ki suyun altında güçlüdür. 1887’de Abdülhamit Han döneminde ilk denizaltımızı ürettik. Sonra hurdaya çıkardık. Daha sonra 1928-1929 yıllarında Hollanda’dan alınan 1. Ve 2. İnönü’ye kadar Türk Devleti’nin denizaltısı olmamıştır. Ancak çok kısa bir sürede çok başarılı bir denizaltı filosu kurulmuştur.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin en önemli caydırıcılık unsuru denizaltı filosudur.
6 adet Reis sınıfı denizaltı gelince denizaltı filosu gayet yeterli olacaktır. Çok güçlü bir filo. Türk Denizaltıları Adalar Denizi ve Akdeniz’de açıkça söylüyorum: “Kuş uçurtmaz.”
Reis sınıfı denizaltılar bence her açıdan mükemmeldir. Gerek donanımı gerek atış kontrol sistemleri gerek sessizliği ile.
Reis sınıfı denizaltılar belki Yunanistan’ın Type-214HN’lerine göre oldukça geç ortaya çıktı. Rahmetli Özden Örnek Amiral: “Bu teknolojiler çok hızlı değişiyor. Projede acele etmeyelim.” demişti. Ne kadar haklı olduğunu şimdi görüyoruz. Yunanistan’ın Type-214HN’lerinde oldukça ciddi sorunlar çıktı.
Reis sınıfı denizaltılar her açıdan çok şeyi değiştirecek. En önemlisi yerli “Akya” ağır torpidosunu kullanacak. Bu durum Türkiye’nin caydırıcılığına büyük güç katacak. Neticede denizaltı olabildiği kadar yetenekli olsun ağır torpido yoksa turistik bir gemiden farkı olmaz.
Su altı teknolojileri şu anda dünyanın 1 numaralı rekabet alanı. İlla ki her hafta su altı teknolojilerinde yeni bir icat, yeni bir silah ya da sistem tanıtılıyor. Bu alana muazzam bütçeler ayrılmış durumda.
Yerli tasarlanacak MİLDEN denizaltılarında yerli Atmaca gemisavar füzesinin su altından atılabilen versiyonunun kullanılması çok önemli. Zaten Reis sınıfı denizaltılarda da bu yetenek olacaktır diye tahmin ediyorum. MİLDEN’de Atmaca füzesine ilave olarak Gezgin seyir füzesinin su altından atılan versiyonu kullanılmalı. MİLDEN’de istihbarat toplama, hedef saptama amaçlı insansız su altı araçları ile ortak harekat kabiliyeti olmalı.
Ancak eminim ki Türk mühendis ve denizaltıcıları MİLDEN’de en iyi sistem ve çözümleri kullanacaklardır.
2. soru: Türk Deniz Kuvvetlerinin amiral gemisi olacak TCG Anadolu’da F-35B savaş uçaklarının konuşlandırılması planlanıyordu. Mevcut durumda F-35B’lerin geleceği meçhul. F-35B’ler yerine TCG Anadolu’ya İHA-SİHA konuşlandırılacağı belirtiliyor.
Amiralim sizce İHA-SİHA’lar insanlı bir savaş uçağının yerini tutabilir mi? F-35’nin dünyadaki tek muadili şu an eskimiş durumda olan AV-8B Harier savaş uçakları. İtalya’nın yakın zamanda yaklaşık 25 yaşındaki Harier savaş uçaklarını satacağı belirtiliyor. Sizce Türkiye bu uçaklara talip olmalı mı?
Cevap:
Tabi ki insanlı savaş uçağının yerini İHA-SİHA tutamaz. Türkiye’ye F-35’ler için emrivaki durum yapıldıktan sonra başka savaş uçağı arayışlarına girmesi de gayet doğal.
Harrier savaş uçaklarının kullanımı ile ilgili bir yorum yapmam doğru olmaz. Ancak alırsak Türk insanın yetenekleri, üstün pilotluk becerileri ile uçaklara çok kolay alışıp, kullanmayı öğreneceğine eminim. Ancak yedek parça konusunda sorunlar yaşanabilir. Türkiye bu uçakları alırsa en az 10 yıl yerine yenileri gelene kadar kullanabilmeli.
F-35 dünya havacılık literatürüne ABD’nin son insanlı savaş uçağı projesi olarak tanıtıldı. Türkiye İHA-SİHA’dan ziyade insansız savaş uçağı kavramı üzerine yoğunlaşabilir. Bu durumun da bir dezavantajı olarak bir savaş durumunda, elektronik harp altında insansız savaş uçaklarını Türkiye güvenle kullanabilir mi? Bu konular üzerinde kafa yorulması gerekiyor.
TCG Anadolu’nun pisti boş bırakılmayacaktır.
TCG Anadolu’nun pisti boş bırakılmayacaktır. Mutlaka bir çözüm bulunur. Savunma Sanayi Başkanlığı İHA-SİHA kullanımı için bir açıklama yaptı. Tabi ki ideali İHA-SİHA değil, dikine ya da kısa iniş-kalkış yapabilen savaş uçakları. Mutlaka bu geçiş döneminde de geminin potansiyelini ateş gücü ile birleştirilecek bir formül bulunacaktır.
Cihat Yaycı Amiral ’in “TCG Anadolu’ya ikinci elde olsa, Çin malı da olsa mutlaka bir savaş uçağı bulunmalı” tezine katılıyorum. Tek çekincem bu durum idamede Türkiye’ye bir sorun yaratır mı? Çünkü Deniz Kuvvetleri henüz sabit kanatlı bu kadar büyük platformların TCG Anadolu gibi bir platformda idamesini yapabilecek tecrübeye sahip değil. Bu bilgi birikiminin oluşması, pilotların eğitilmesi kaç sene sürer? Bunların düşünülmesi gerekiyor.
Özel röportajdır. Tamamı ya da herhangi bir kısmı kaynak gösterilerek paylaşılabilir.
© 2022 Mavi Vatan - Yeni Nesil Medya