1930’ların başında ABD merkezli John A. Roebling’s Sons Şirketi’nin milyoner mirasçısı Bayan Emily M. R. Cadwalader tarafından o zamana kadar sahip olduğu yatlardan daha büyük bir yatın siparişi Almanya’daki Blohm und Woss Tersanesi’ne verildi. Yatın Büyük Buhran’ın hemen akabinde Amerika’da değil de Almanya’da ürettirilmesi ABD’de tepki doğurdu.
İsmini Hindistan’da yaşadığına inanılan “Sava” isimli kuş ile bayan Cadwalader’in kızlık ismi “Rona” nın birleşmesiyle oluşan “Savarona”nın yapımına 29 Temmuz 1930 tarihinde başlandı. O zamana kadar üretilen en büyük ve şaşalı yat olma özelliğini taşıyan gemi, 28 Mart 1931’de denize indirildi. Yıl boyu yatın donatım ve diğer faaliyetleri devam etti ve Ocak 1932’de bayan Cadwalader ve konukları Savarona ile ilk seyirlerine çıktı.
Geminin sahibesinin dokunacağı bazı detaylar (kapı kulpları, musluk başlıkları vb.) altın kaplama yapıldı. Gemide Fransa Kralı XV. Louise’e ait 12 sandalyeli yemek masası, Fransa Kralı XVI. Louise ait çift kişilik karyola ve Portekiz’deki bir şatoda alınma şömine yer almaktaydı. Bayan Cadwalader’ın şömineyi almak için $500 bin dolar karşılığında şatoyu aldığı iddia ediliyor. Şömine direkt bacayla bağlantılı olduğu için şöminede odun yakılabiliyordu.
Savarona’da 300 kişiye yemek hazırlayabilen 2 mutfak ve 1 fırının yanı sıra, 10 ton et ve 2 ton balık için ayrı soğuk hava depoları, sebze, meyve ve kuru gıda için ayrı depolar bulunuyordu. Ek olarak gemide 1500 kitaplı kütüphane, yüzme havuzu, sinema salonu Türk hamamı, 86 metre uzunluğunda altın kaplama koridor ve spor salonu da vardı. Savarona yapıldığı dönemde ABD’de içki yasağı olduğu için gemi içine gizli döner bar ve alkol üniteleri yapılmıştı. (Bugüne kadar birçok yangın, bakım, onarım ve çalışma geçiren Savarona’da günümüzde bu özelliklerinden kaçının olduğu belirsizdir.)
Savarona’nın safrasında cıva olduğu için 90 derece yan yatmadığı sürece teknik olarak batması (alabora olması) mümkün değildir. Savarona’nın sınıflandırılması RINA tarafından yapıldı. Geminin baş mühendisi William Gibs iken içi Donald Starkey tarafından tasarlandı.
Savarona ile ABD’ye gitmeyi isteyen Bayan Cadwalader, ABD hükümetinin en az geminin yapım bedeli (yaklaşık $4 milyon ABD doları olduğu belirtiliyor) kadar gümrük vergisi talep edildiği için bu fikrinden vazgeçti ve gemiyi Panama bayrağı altında kullandı. Savarona gibi gösterişli bir yat ile ABD’ye gidememenin verdiği hoşnutsuzluk nedeniyle Bayan Cadwalader, gemiyi aldıktan kısa bir süre sonra onu satmak istedi ve gemiyi Hamburg’a (Almanya) gönderdi.
Eylül 1936’da Türkiye’ye resmi ziyaret gerçekleştiren Birleşik Krallık Kralı VIII.Edward İstanbul’a geldiğinde bizzat Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından Cumhurbaşkanlığı protokol yatı olarak kullanılan Ertuğrul Yatı’nda ağırlandı. Kral’ın ağırlanması sırasında Ertuğrul Yatı’nın durumunun kötü olduğu ve çağının gerisinde kaldığı gözle görülünce yeni bir protokol yatı için arayış başladı.
Hali hazırda Savarona’nın satışta olduğu bilindiğinden ivedi olarak geminin satın alınması için çalışma başlatıldı. Yapılan görüşmeler sonucunda 23 Şubat 1938 tarihinde Savarona $1.2 milyon ABD doları karşılığında (bazı kaynaklarda $1.7 milyon ABD doları) satın alındı. Alımı baltalamak ve gemiyi Almanya üzerinden satmak isteyen Krupp firması, Alman hükümeti ile temasa geçerek Savarona’ya haciz koydurdu. Dönemin ABD Başkanı F.D.Roosevelt’in New York Limanı’ndaki bir Alman transatlantiğine haciz koydurma tehdidinin ardından Savarona üzerindeki haciz kaldırıldı ve gemi, 24 Mart 1938 tarihinde İngiltere’nin Southampton Limanı’nda Türk bayrağı çekilerek Cumhurbaşkanlığı Yatı oldu. Akabinde Savarona, tekrar Almanya’ya döndü ve 2 aylık bakıma tabii tutuldu. Bu bakımda gemideki bazı döşemeler ve kaplamalar yenilendi.
Kaptan Sait Özege idaresindeki Savarona, 1 Haziran 1938 tarihinde İstanbul’a ulaştı ve aynı gün Gazi Mustafa Kemal, Savarona’ya çıktı. ATATÜRK, Savarona için “Bir çocuk oyuncağı bekler gibi bu yatı beklemiştim.” demiştir. Yatta 54 gün kalan ATATÜRK, bu süre zarfında Savarona’da Bakanlar Kurulu toplantısı ve Romanya Kralı II.Carol’un kabulünü de gerçekleştirdi. ATATÜRK, sağlık durumunun ağırlaşması üzerine 24 Temmuz’da Acar botuna alınarak Dolmabahçe Sarayı’na nakledildi.
ATATÜRK gemiden ayrılmadan önce “O kadar beklediğim bu yat benim mezarım olacak” demiştir. ATATÜRK’ün vefatının ardından İstanbul’dan İzmit’e giden filoda bulunan Savarona, Cumhurbaşkanlığı Yatı olma özelliğini korudu. Gemi II.Dünya Savaşı süresinde Kanlıca Koyu’nda demirli kaldı.
Savaştan sonra durumu tartışmaya açılan Savarona’nın ne olacağı çok tartışıldı. Bir dönem satılması gündeme geldiyse de bu durum gerçekleşmedi. 1950’de Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle Savarona, Mısırlı bir zengine kiralandı ancak kiralamanın tepki getirmesiyle bu durumdan vazgeçilerek Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın ısrarlarıyla 1951’de Türk Deniz Kuvvetleri envanterine TCG SAVARONA eğitim gemisi olarak kaydedildi. Bu dönemde ismi kısa süreli olarak Güneş Dil olarak değiştirildiyse de eski ismine geri dönüldü. Cumhurbaşkanı Bayar’ın 1954’teki Yugoslavya ve 1955’teki Pakistan ziyaretleri TCG SAVARONA ile yapıldı. 1979’a kadar Deniz Kuvvetleri envanterinde hem okul gemisi hem de Türkiye’yi ziyaret eden yabancı ülke liderlerinin ağırlanmasında TCG SAVARONA aktif görev aldı.
3 Ekim 1979 günü Heybeliada’da bulunan SAVARONA’da makine dairesi kaynaklı yangın başladı. Oldukça şiddetli yangından ATATÜRK’e ait önemli bazı eşyalar denize atılarak kurtarılabildi. Yangında gemi ağır hasar alırken Gölcük Tersanesi’ne çekilerek burada 10 aylık bakıma tabii tutuldu. Bakım sonrası aynı görevine devam eden SAVARONA artık gözden düşmüş olacak ki 27 Temmuz 1986 günü Deniz Kuvvetleri envanterinden düşüldü ve parçalanmak üzere hurdaya çıkarıldı.
Gemideki önemli eşyalar Beşiktaş Deniz Müzesi’ne devredildi. Geminin parçalanacağı haberi çok tepki çekerken yapılan ihale sonucunda Türk iş insanı ve armatör Kahraman Sadıkoğlu ve Japon ortağına, $24 milyon ABD doları karşılığında 49 yıllığına kiralandı. Gemiyi aldıktan sonra Tuzla’daki tersanesinde kapsamlı bakıma sokan Sadıkoğlu, 425 işçi ile ~3 yıl çalışıp $40 milyon dolar harcayarak Savarona’yı tekrar denizlere kazandırdı. Bu bakım, onarım ve restorasyon çalışmasında gemideki orijinal ama eski buhar türbin makinalar, Caterpillar dizel makinalar ile değiştirildi ve ATATÜRK’ün makam odası olduğu gibi korundu.
Sadıkoğlu, gemiyi aldıktan kısa bir süre sonra hissenin tamamına sahip oldu ve Savarona’yı yazları farklı kişi ve kurumlara turizm amacıyla kiralamaya başladı. Bu zaman zarfında gemiden yeterince kar edemediği haberleri çıkmış ve satışı için görüşmelerin yapıldığı da iddia edilmiştir.
Eylül 2010’da Sahil Güvenlik ve Jandarma’nın Antalya açıklarında demirli Savarona’ya fuhuş baskını düzenlemesi şok etkisi yarattı. Yaşanan olayın ardından Maliye Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı, Savarona’nın tekrar devlet envanterine geçmesi için çalışma başlattı ve 2013’ün son aylarında gemi, Cumhurbaşkanlığı envanterine geçti. 10 ay bakım ve onarıma tabii tutulan Savarona, protokol yatı olarak ilk görevini 2015’te Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi Bakir İzzetbegoviç’i ağırlayarak yaptı. 2014’teki bakım ve onarım çalışmasında geminin kıç tarafındaki açık alanın üstü kapatıldı. (Yayınlanan son görüntülerde bu alanın tekrar açıldığı görülüyor) İlerleyen yıllarda filoya YAKAMOZ gibi daha modern gemilerin girmesiyle kapsamlı bakıma ihtiyacı olan Savarona, 2019’un ortalarında Deniz Kuvvetleri envanterine girdi.
Gövdesinde çatlaklar ve elektrik devrelerinde bozulmalar olan TCG SAVARONA, Eylül 2023’te İstanbul Tersanesi Komutanlığında kuru havuza alındı. Bakımdan önce gemideki önemli eşyalar Beşiktaş Deniz Müzesi ve Deniz Harp Okulu deposuna kaldırıldı.
Gemide yapılan incelemede 90’ların başındaki bakım sırasında gemi kaplamaları, elektrik devreleri ve izolasyonunda asbest kullandığı tespit edildi ve asbestten arındırılması işlemi Kasım 2023’ten Ocak 2024’e kadar sürdü.
Gövdedeki çatlaklar onarılırken geminin makinaları kapsamlı revizyondan geçti. Bakım çalışmalarının ardından TCG SAVARONA ilk seyrini 19 Temmuz 2024 tarihinde icra etti. 2024 yılı içerisinde hizmete girmesi planlanan gemi, Deniz Harp Okulu öğrencilerinin açık deniz seyir eğitimlerinde kullanılacak.
TCG SAVARONA hali hazırda Dünya’nın en uzun 19’uncu yatıdır.
SAVARONA’nın Kronolojisi:
- 1930-1932: Hamburg Blohm und Woss Tersanesi (Üretim)
- 1932-1938: Emily M. Cadwalader
- 1938-1951: T.C Cumhurbaşkanlığı Protokol Yatı
- 1951-1986: Türk Deniz Kuvvetlerinde Okul Gemisi
- 1986-1989: Âtıl durumda
- 1989-1992: Tuzla Tersanesi (Bakım, onarım ve restorasyon)
- 1992-2013: Kahraman Sadıkoğlu (Kiralık)
- 2013-2019: T.C Cumhurbaşkanlığı Protokol Yatı
- 2019-2024: İstanbul Tersanesi Komutanlığı (Bakım, onarım ve restorasyon)
- 2024- & : Türk Deniz Kuvvetlerinde Okul Gemisi
TCG SAVARONA’nın Özellikleri:
- Uzunluk: 135.94 metre
- Genişlik: 16 metre
- Draft: 6.1 metre
- Deplasman: 4700 ton
- Menzil: 9000 deniz mili
- Hız: 18 knot maksimum
- Ana Tahrik: 2 adet Caterpillar 3608 DITA 8 silindir dizel makina
- Mürettebat: 45
- Yolcu Kapasitesi: 34