Meteksan Savunma ve Ares Tersanesi işbirliğinde geliştirilen ULAQ silahlı insansız deniz aracı (SİDA), ilk duyurulduğu andan itibaren hangi tür kabiliyetlere sahip olacağı ilgi çekici ve odaklanılan bir konu olmuştu. Bu ilginin bir parçası da bu insansız deniz platformunun otonomi yeteneği ve geliştirilme süreciydi. Meteksan Savunma, çıkardığı süreli yayını Meteksan Gazetesi 39. sayıda başta ULAQ olmak üzere insansız deniz araçlarının sahip olduğu olduğu otonom kabiliyetlerine detaylıca açıklayan bir yazı yayınladı.
İnsanız Deniz Araçlarının Avantajları
SİHA’ların ortaya koyduğu harekat esnekliği ve başarılı sonuçların ardından ULAQ SİDA da merakla beklenen bir platform olarak ilgiyle beklenmekteydi. Bu sistemleri kısaltmalarla kolayca ifade edebilmenin yanında, bu araçlar birçok karmaşık ve bütünleşik teknolojileri bünyesinde barındırmaktadır. Yayınlanan yazı dizisinde bahsedildiği üzere SİDA ya da İDA’lar platform üzerinde herhangi bir kaptan/ yönlendirici bulundurmamaktadır. Bu sebeple, bu araçlarda uydu haberleşmesi (SATCOM), radyo frekansı (RF), hücresel haberleşme ve kablosuz yerel ağlardan haberleşme metotları sayesinde uzaktan bir operatör tarafından kontrol edilebilmektedir. İnsan faktörünün ortadan kaldırılmasıyla beraber, bu platformlar tasarım ve geliştirme sürecinde daha az karmaşık hale gelmekte; ayrıca tehlike içeren görevleri insansız bir şekilde gerçekleştirme imkanı sağlamaktadır. Personel-insan hayatını idame ettirmek için gereken gıda ikmali, iklimlendirme sistemi, iç mekan tasarımı gibi başlıklar parametre olmaktan çıkmakta ve geliştirme süreci hızlandırılmaktadır.
İnsanız Deniz Araçları ve Otonomi
Bunların yanında, yazının asıl konu başlığını oluşturan otonomi kısaca; belirli bir sistemin üzerindeki sensörlerin daha önceden bilinen ya da bilinmeyen bir ortamda insan kontrol olmadan operasyon gerçekleştirebilmesi olarak açıklanabilir. ULAQ gibi deniz araçlarında otonom yeteneğe 2 ana sebepten dolayı ihtiyaç duyulmaktadır. Bunlar özetle:
- İnsan kontrolünün mümkün olmadığı senaryolarda, platformun kendi kendini idare edebilmesi
- Birden fazla unsurla harekata olanak sağlayan sürü kabiliyetinin kazandırılması
Operatör ve araç arasında güvenilir bir haberleşme kanalı sağlanması, uzaktan kontrol için kritik bir detaydır. Fakat, yukarıda bahsedilen yöntemler belli ortamlarda çeşitli olumsuzluklardan etkilenebilmektedir. Bu sebeple İDA ve operatör arasında uzaktan kontrolün sağlanamadığı durumlarda platformun kendisi idare edebilecek yazılım ve donanıma sahip olması gerekmektedir. Aksi halde, aracın ve çevredeki diğer unsurların güvenliği tehlikeye girmiş olacaktır.
Yukarıda belirtilen bir diğer ana sebep ise İHA’larda olduğu gibi, ULAQ gibi deniz araçlarında da toplu hareket etme yani sürü halinde görev yapabilme özelliğidir. Bu sürü yeteneğiyle birlikte hem yüksek sayıda personel gücü ihtiyacı azaltılmış olacak, hem de kaptan (operatör) kaynaklı hatalar en aza indirilmiş olacaktır.
İDA’lardaki otonomi yeteneğini sağlayan donanım ve yazılımlara bakıldığında;
- Araç üzerindeki kamera, radar, lidar, sonar, GPS (Küresel Konumlama Sistemleri) gibi algılayıcıların verilerinin işlenmesi
- Bulunduğu çevrenin 3 boyutlu resmini oluşturması
- Bunlara ek olarak, değişken koşullar altında platformun simülasyon, fiziki testlerinin gerçekleştirilmesi
genel başlıklarıyla karşımıza çıkar. Birden fazla mühendislik disiplinini ve uzmanlığını derinlemesine birleştirerek bu araçların yazılım ve donanım mimarisi ortaya konmaktadır.
Meteksan‘ın ULAQ’ ı geliştirme aşamasında bir diğer dikkat ettiği unsur ise Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından oluşturulmuş ve denizlerde çalışan tüm araçları kapsayan COLREG (Denizde Çatışmayı Önleme Tüzüğü) kurallarına uygun bir sakınma, çarpışma önleme yeteneği bulunmasıdır. IMO’nun otonom olup olmamasına bakmadan uymasını istediği bu tüzük evrensel bir kurallar bütünü olarak ortaya konulmuştur.
Sakınma ve çarpışmayı önlemek içinse platform üzerine entegre bulunan kamera(lar), seyir radarı ve lidar gibi algılayıcıların topladığı verilerden faydalanılmaktadır. İDA tarafından tespit edilen diğer deniz unsurlarının hız ve konum bilgisi tespit edilmekte ve araç elde ettiği bu verilerle birlikte manevrasını gerçekleştirebilmektedir. Ayrıca ULAQ’ da da olduğu gibi bu araçlar bir önceki rotasını tekrardan uyarlayarak kendine yeni ve güncel bir rota çizmektedirler. Aşağıdaki görsellerden de anlaşılacağı üzere yetişme, pruva pruvaya geliş durumu gibi birçok senaryoda deniz unsurları kendi gemi etki alanlarını korumak durumundadırlar (Meteksan Gazetesi 39. sayı, sayfa 3)
Özetle, bu tip araçların otonomi kabiliyetlerini belirleyen birçok kriter bulunmaktadır. Meteksan Savunma‘ın 39. sayıda yayınladığı yazıyla birlikte, ULAQ’ın geliştirilme sürecinde yaşananların ve kullanılan teknolojilerin karmaşıklığı gözler önüne konulmuştur.
Meteksan Savunma ve Ares Tersanesi ortaklığında geliştirilen ULAQ SİDA, Deniz Kurdu 2021 Tatbikatı’ nda füze atışlarını başarıyla gerçekleştirmiş ve SİDA konseptinin yeteneklerini ortaya koymuştur.
Kaynakça:
[1] [2] Meteksan Savunma Gazetesi 2022, 39. sayı (Sayfa 3)
Bu yazı Meteksan Savunma Gazetesi’nde (39. sayı, sayfa 3) yayınlanmış olan İnsansız Deniz Araçlarında Otonomi yazısından oluşturulmuştur.