
Gemi İnşa ve Gelecekteki Donanma

Deniz Kuvvetleri Komutanı, HMS Montrose firkateynini Kraliyet Donanması için bir başarı öyküsü olarak lanse etti.
Kraliyet Donanması için Önümüzdeki Yıl
Önümüzdeki yılı değerlendiren Radakin: “Entegre Gözden Geçirme ve Entegre Harekât Konsepti hem başbakandan hem de savunma bakanından ileriye dönük yol için açık bir rota vermektedir. Bu, Birleşik Krallık’ın stratejik yönelimini karşılayacaktır; çeşitli kuvvetlerin komutanları olarak bizim görevimiz bu istekleri karşılamaktır. “Donanma için bu, yeni gemi inşa programımızı gerçekleştirmek, Kara Kuvvetleri, Kraliyet Hava Kuvvetleri ve Stratejik Komuta ile daha uyumlu bir şekilde çalışmak, teknolojik yenilikleri teşvik etmek demektir. Ve mevcut gemilerimizin ve denizaltılarımızın daha fazla faal olmasını sağlamalı ve personel açığımızı kapatmalıyız.” dedi.
Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın üzerine basarak bahsettiği bir başarı hikayesi de Körfez’de konuşlandırılan Tip 23 firkateyni HMS Montrose idi. Montrose, çift mürettebat kullanmakta olup %99 faal olmayı başarmıştır. Gemi, aynı zamanda Tip 23 firkateynleri içinde en düşük arıza oranına sahiptir.
Radakin, Birleşik Krallık daha fazla ileride konuşlanmış bir donanma istediğinden bunun daha fazla gemi için izlenecek bir model olabileceğini söylemiştir.
“Dönüşüm için başladığımız şeyi daha da ileri götürerek idame etmeliyiz” demiştir. Açık deniz karakol gemilerimiz halihazırda dünyaya yayılmış durumdadır. Yakında bunları daha kabiliyetli Tip 31’ler ile artıracağız.
“HMS Montrose başarısına dayanarak daha fazla çifte mürettebat uygulaması yapacağız. Uzaktan daha fazla destek verilerek, yine Montrose modelinin başarısı bana gemileri konuşlandırmayı, hatta Birleşik Krallık’a hiç dönmelerine gerek kalmadan, başarabileceğimize inanıyorum.”
Uçak Gemisi Görev Grubu 2021 Konuşlanması
Bu yılın ilerleyen döneminde, Birleşik Krallık Uçak gemisi görev grubu ilk konuşlanmasını HMS Queen Elizabeth’i ülkemiz ile artan çekişmeye sahne olan Çin yakınlarında harekât icra edecek şekilde Hint-Pasifik bölgesine yapacaktır. Konuşlanmadan söz açılmışken Radakin Su üstü Harp Gemileri hakkında: “Ve elbette bu yıl, başbakanın da dediği gibi, son yirmi yılın en iddialı konuşlanmasını gerçekleştireceğiz. Dünyanın en modern ve yetenekli uçak gemilerinden biri olan HMS Queen Elizabeth, çok uluslu bir uçak gemisi görev grubunun merkezinde Kraliyet Donanması ve üzerindeki Hava Kuvvetleri bağlısı jetler ve helikopterler ile göreve gidecektir.”
“Akdeniz’den ve Süveyş Kanalı’ndan geçecek, Hint Okyanusu üzerinden Hint-Pasifik bölgesine gidecektir. Bu seyir esnasında tüm dünyadan müttefiklerimiz ve ortaklarımız ile eğitimler yapacak, Küresel Britanya’nın yüzer olarak şekillenmesi olacaktır.”
Eğitimlerin diğer kritik bir yönü de konuşlanma esnasında ABD Donanması ve Deniz Piyadeleri ile ortaklıktır. Geçen yılki Joint Warrior Tatbikatında olduğu gibi konuşlanma esnasında ABD Deniz Piyade jetleri İngiliz Uçak gemisi üzerinden görev yapacaktır.
HMS Queen Elizabeth’e bu görev esnasında, uçak gemisi görev grubunun bir parçası olarak, ABD muhribi USS The Sullivans eşlik edecektir.
Tip 31’in Kraliyet Donanması’nın gelecekteki genel maksat gemisi olması hedeflenmiştir.
Donanmanın Geleceği için bir Model Olarak Tip 26
Kraliyet Donanması’nın bir sonraki Denizaltı Savunma Harbi (DSH) firkateyni olan Tip 26, donanma planları için kilit rolde olup Radakin donanma için izlenecek bir modeli açıklarken konu, tasarımındaki modülerlik ve esnekliğe gelmektedir. Daha da önemlisi, Tip 26’nın otomasyonu, modülerliği ve esnekliği teşvik eden bir anlayışın başlangıcını temsil ettiğini söylemiş ve konferansta şunu eklemiştir: “İlk Tip 26 DSH firkateyni olarak inşa edilen HMS Glasgow’a sahip olmamız ve 14 konteyner alabilen büyük görev güvertesi bulunması çok hoşuma gitti. Ve bu alanı en iyi nasıl kullanacağımızı bekleyip göreceğimize inanıyorum.”
“Bu alan, yönlendirilmiş enerji silahları, rail-gun’lar, lazer baskı yeteneklerine sahip seyyar mini fabrikalar gibi değişik teknolojilerin bulunduğu konteynerler tarafından kullanılabilir. Bir kutudaki MKT, bir büyükelçilik için ofis alanı ya da sağlık kabini olabilir ya da tek bir geminin erişim imkanlarını artırmak üzere bir suüstü, hava ya da sualtı dron süiti olabilir.”
Değişik maksatlar için tek bir platform kullanma fikri, bir genel maksat gemisi olarak planlanan Tip 31’in ardında yatan anlayışta yankılanmıştır. Konteynerleştirilmiş bir ISO rail-gun şu anda biraz aşırı görünürken, bir geminin elindeki imkanları çabuk bir şekilde değiştirme fikri öyle olmayıp Kraliyet Donanması’na daha az tekne ile daha fazla esnekliğe ulaşmada yardım edecektir.
Radakin şunu da eklemiştir: “Bu, daha ziyade bana göre Kraliyet Donanması’nın gelecekte nasıl görünmeye başladığıdır. Her bir gemi, denizaltı ve Kraliyet Deniz Piyadesi, gerçekte bir algılayıcı, bir istihbarat istasyonu, bir büyükelçilik, yeni teknolojiler için bir fırlatma noktası olacak ve bunların hepsi artan deniz özel harekatlarında kendi rolünü oynayacaktır.” Yeni duyurulan savunma bütçesinin değişimi nasıl sağlayacağı konusunda görüş bildiren Deniz Kuvvetleri Komutanı sözlerini şöyle bitirdi: “Yani aslında bu, Kraliyet Donanması ve Birleşik Krallık savunması için heyecan verici bir zaman. Karşımızda bulunan tehditlere karşılık verebilmek üzere, bizi çevreleyen teknolojik devrimi kucaklamalı ve bu heyecan tüm personelimiz ve sanayideki ortaklarımız tarafından karşılık bulmalıdır.”
“İşe alım arttı, elde tutma arttı, tonaj arttı, ancak başarılı olmak için değişim, uyum sağlama ve dönüştürme arzumuzu sürdürmemiz gerekiyor. Ve bunun yanında, bürokrasimiz azaltılmalı, maliyetlerimiz düşürülmeli ve zaman çizelgelerimiz aşağı inmeli.”
Enver Aksoy
Kaynakça:
https://defence.nridigital.com/global_defence_technology_feb21/surface_warships_first_sea_lord