Nükleer güç her ordunun ve ülkenin sahip olmak istediği oldukça kritik bir teknoloji olarak öne çıkıyor. Nükleer teknoloji sağlık, elektrik üretimi gibi sivil sivil alanlarda da kullanılıyor. Sağlık alanındaki kullanıma tüm dünya sahipten elektrik üretiminden başlayarak nükleer teknolojiye dünyanın daha az ülkesi sahip.
Dünyada nükleer enerjiden elektrik üretim teknolojisine sahip her devlet nükleer enerjiyi askeri alanda kullanamıyor. Örneğin Güney Kore, Japonya gibi devletler elektrik üretiminde nükleer enerjili tesis inşa edebiliyor ancak nükleer teknolojiyi askeri amaçlarla kullanmıyor ya da kullanamıyor.
Pakistan, Kuzey Kore gibi birkaç devlet ise nükleer silah üretebilmelerine karşın nükleer enerjiyi elektrik üretiminde kullanacak teknolojiye sahip değil. Sebebiyse bu ülkelerin komşularıyla yaşadığı sorunlardan dolayı nükleer silaha sahip olmak zorunda olmaları, ülkede nükleer enerji alt yapısı olmaması, nükleer enerji alanında uzman bilim adamlarının Sovyetler Birliği’nin dağılması sonucu bu ülkelere gelmesi. Bu ülkeler kötü ekonomileri ve sayılan diğer sebepler nedeniyle nükleer enerjiyi sadece füze teknolojilerinde kullanıyor.
İran’ın ise hem sivil hem askeri nükleer teknolojide ne aşamada olduğu ülkenin kapalı rejimi ve kendilerini sürekli daha iyi gösterme çabaları sebebiyle tam olarak bilinmiyor.
Nükleer teknolojinin zirvesi ise denizaltılar. Dünyada sadece çok az sayıda ülke nükleer tahrikli denizaltı üretebiliyor. Nükleer tahrikli denizaltı üretmek, nükleer enerjiyle çalışan elektrik santrali üretmeye oldukça oldukça zor. Nükleer santraller oldukça büyük alan kaplıyor. Nükleer enerjiye 80-300 metre arasındaki denizaltıya sığdıracak kadar hakim olmak dünyadaki teknolojinin zirvesi denebilir.

İnsanlarla yan yana olacak, oldukça kısıtlı alanda güvenle çalışacak nükleer güç kaynağı üretmek oldukça zor. Ayrıca nükleer tahrikli denizaltılar çoğunlukla uzun menzilli, nükleer başlıklı balistik füzeler taşıyor. Yani nükleer denizaltıdaki nükleer güç kaynağının oldukça güvenilir, sorunsuz olması gerekmekte.
Dünyada tüm bu teknolojiye sahip ülke sayısı ise oldukça az. Nükleer gücün önde gelen ülkeleri ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere, Hindistan nükleer tahrikli denizaltılara sahip.
ABD, İngiliz ve Fransız Donanmalarının tüm denizaltıları nükleer tahrikli. Rus Donanmasının ise sahip olduğu birçok denizaltı sınıfından sadece Kilo sınıfı dizel-elektrik tahrikli. Rus Donanmasının diğer tüm denizaltıları nükleer tahrikli.
Dünyanın en büyük denizaltıları nükleer tahrikli. Çünkü diğer tahrik sistemleri ihtiyaç duydukları akaryakıt ve motorlarının güç üretiminin sınırı gibi sebeplerle verimli çalışacak bir denizaltı belirli bir tonaj ve büyüklük sınırını aşamıyor. Burada devreye sınırsız denebilecek miktarda güç üreten nükleer reaktörler giriyor.

48.000 Ton Tam Yüklü Dalmış Ağırlığa ve 175 Metre Boya Sahip.
Nükleer denizaltılara içlerinde bulunun reaktörler güç verir. Bu reaktörler 20 yıla varan sürelerde yakıt ikmali yapmadan enerji üretebilir. Denizaltının tüm enerji ihtiyacını karşılar. Ancak yine de belirli bir miktar elektrik ihtiyacı ve acil durumlar için denizaltıda dizel jeneratörler bulunur.
Nükleer denizaltılar sahip oldukları reaktörün ürettiği muazzam güç sayesinde çok büyük boyutlara ve ağırlıklara sahip olabilirler. Bu sayede onlarca tekerlekli kamyonların taşıyabildiği, uzun menzilli birçok balistik füzeye sahip, özel harekat birlikleri ve özel araçlarına ev sahipliği yapan nükleer denizaltılar bulunuyor. Binlerce tonluk, onlarca uzun menzilli balistik füze taşıyan nükleer tahrikli denizaltılar mevcut.
Tam bir savaş makinaları olan nükleer denizaltılar aylarca su üstüne çıkmadan, dünyayı dolaşacak kadar görev yapabilir. Denizaltının kendi oksijen ve temiz su üretim sistemleri vardır. Nükleer denizaltıların su altında kalma sürelerini genellikle personel psikolojik sınırı ve erzak kapasitesi belirler. Nükleer denizaltılar oldukça büyük iç hacme sahiptir. Personel yaşam alanları diğer denizaltı türlerine göre oldukça iyidir. Bazı nükleer denizaltılarda personel için spor salonları dahi bulunduğu belirtiliyor. Erzak depolama alanları da oldukça geniş.

Nükleer denizaltılar özel harekat birliklerine ve bu birliklerin kullandığı mini taşıyıcı araçlara sahip olabiliyor. Özel birlikleri Bu da denizaltılara sahip donanmalar açısından çok stratejik bir yetenek.
Nükleer denizaltıların sahip olduğu silahlara gelirsek bu denizaltılar tabiri caizse canavar denebilir. Sahip oldukları hacim ve ağırlığa oranla oldukça iyi oranda silah taşıyabiliyorlar. Oldukça geniş iç hacim onlarca ağır torpido, anti-gemi füzesi hatta hiçbir savaş gemisine konuşlandırılamayacak kadar büyük ve ağır onlarca tonluk, binlerce km menzile sahip nükleer başlıklı onlarca balistik füze taşıyabiliyor. Bazı nükleer denizaltılar bir kıtayı haritadan silebilecek kadar silah yüküne sahip.
Nükleer Tahrikli Denizaltıların Avantaj Ve Dezavantajları:
Nükleer denizaltılar 20 yıla varan yakıt ömrüne sahiptir. Aylarca su altında yüzeyle temas kurmadan görev yapabilir. Personel yaşam alanları ve imkanları diğer denizaltı tipleriyle karşılaştırılamayacak kadar iyidir. Çok yüksek silah taşıma kapasiteleri vardır. Su altında diğer denizaltılara göre çok daha hızlı seyredebilir, çok daha derine dalabilirler.
Su altındaki bu hız tehlike anında kaçma, daha derine dalış ise düşman unsurlar tarafından tespit edilememe bakımından oldukça avantajlıdır. Torpidoların seyir hızı artıkça menzili düşer. Su altındaki sürat denizaltının hayatta kalması açısından çok önemlidir. Nükleer tahrikli denizaltılarda su altındaki hız konusunda rakipsizdir.
Nükleer denizaltılar sahip olduğu oksijen ve temiz su üretim sistemleri su ve oksijen depolama sistemleri bulunmaz. Bu hem iç hacimde avantaj sağlar. Ayrıca üsse ve su üstüne bağlılığı azaltır.
Nükleer denizaltılar rakipsiz silah taşıma kapasitesine sahiptir.

Ancak bu özellikler nedeniyle nükleer tahrikli denizaltıları oldukça pahalıdır. Üretimleri oldukça zordur. Hem üretim hem işletme maliyetleri oldukça yüksektir. Üretim ve bakımlar oldukça uzun sürer.
Denizaltıda yaşanacak bir sorun personel ve çevre açışından felakete sebep olabilir.
Nükleer denizaltıların motorları hiçbir zaman duramaz. Çünkü nükleer reaktör sürekli soğutmaya ihtiyaç duyar. Diğer denizaltılar gibi düşman tehdidi algıladığında motor kapatıp tespit edilmemek için sessizlik sağlayamaz.
Nükleer tahrikli denizaltılar oldukça gürültülüdür. Gövdeleri çok büyük olduğu için tespit edilmeleri daha kolaydır.

Bu yazıdan sonra okunmasını önerdiğimiz yazılarımız:
Denizaltılar ve Tahrik Sistemleri-1: Dizel-Elektrik Denizaltılar
Denizaltılar ve Tahrik Sistemleri-2: Havadan Bağımsız Tahrikli Dizel-Elektrik Denizaltılar
Vanguard Sınıfı Nükleer Tahrikli Balistik Füze Denizaltıları
Triomphant Sınıfı Nükleer Tahrikli Balistik Füze Denizaltıları