Roma İmparatorluğu Ordusu bir kara ordusu şeklinde örgütlenmiştir. Donanma ihtiyaç duyulduğu anda kara ordusuna yardımcı bir kuvvet olarak görülmüştür. Roma Donanmasını Mısırlılar ve Yunanlardan oluşan askerler oluşturmuş, donanma bu milletler tarafından kurulup idare edilmiştir.
Roma İmparatorluğunda donanma Kartaca Savaşları ile önem kazandı.
M.Ö 264’te Roma temelde birleşik İtalya’yı kontrol eden, Akdeniz havzasının en büyük gücüydü. Roma’nın gücü fazla, ancak aldığı sorumluluklar ve hakim olduğu topraklar gücünden de fazlaydı.
Temelde Roma’nın kısa zamanda hızla büyümesi, sömürge anlayışıyla ilerlediğini düşündürmüştür. Halbuki diğer devletler Roma’yı bir güç unsuru olarak gördükleri için Roma’yı örgüt modeli olarak alırlar.
Roma, Fenike kökenli Tyre’nin bir kolonisi olan Kartaca ile Pyrrhos’a karşı ortak düşman olmuşlardı. Aralarında yaptıkları anlaşma ise Roma’nın Kartaca’nın üstünlüğünü tanımak olacaktı.
1. Kartaca Savaşı’nın Roma için önemi büyüktür. Nitekim Roma donanma gücünü bu hadise sonrasında hızlı bir şekilde kurmaya başlayacaktır. Örneğin Agates Adaları Savaşı (M.Ö. 242) Romanın Sicilya karşısındaki yeni donanması Kartaca’nın gücünü zayıflatır boyutta oldu.
Mylae Deniz Muharebesi Kartaca ile Roma arasında yapılan ilk gerçek deniz savaşıdır. Pön Savaşları’nın bir çatışması olarak da ortaya çıkmıştır.
Roma icin hem Sicilya’ya hakimiyet kurulması hem de ilk deniz savaşı başarısı alması yönünden de önemlidir. Mylae Deniz Savaşında Roma’ya ait 103 gemi, Kartaca’ya ait ise 130 adet savaş gemisi bulunuyordu. Hannibal Gisco’nun kendine ve zafere olan güveni bundan geliyor da denilebilir.
Hannibal Gisco, Gaius Duillos’a kendi donanmasının daha üstün olduğunu ve kaçınılmaz gerçeğin olduğunu söyleyip ve düşüncesinden vazgeçmese de savaş Romanın üstün manevraları ile Kartaca Donanmasının geri çekilmesini sağlamıştır.
M.S. 5’inci yüzyıla gelindiği zaman ise Roma Egemenliği için ilk tehdit Vandallar-Vikingler olmuştur. Fakat bu tehditler Roma’nın başına geçen I.Justanius ile sona ermiş oldu.
Bu ve buna benzer tehditler üzerine Roma için en zaruri ihtiyaç daimi bir filo bulundurmaktı. Bununla birlikte Dramo tipi kadırganın devreye sokulması ile artık Roma özgün bir donanma modeli de ortaya çıkarmıştır.
7. yüzyıl Orta Çağında İslam’ın da yayılmaya başlamasıyla donanma gücünün daimi tutulması devam etmiştir. Ancak Roma-Bizans Donanması yalnızca Akdeniz Havzası’nı güçlendirmek için değil aynı zamanda başkent Konstantinopolis’i de koruma rolünü üstlenmekteydi. Bu yüzden başkente yapılacak olası saldırılar Doğu Roma için önem arz etmekteydi ve Doğu Roma artık en korkulacak silahı olan Rum Ateşi yani Grejuva’yı şehrin savunulmasındaki en önemli güç haline getirmişti.
Rum Ateşi suyun içinde dahi yanabilen son derece tehlikeli bir silahtır. Bir çeşit petrol ve yağ türevi olan Rum Ateşi, Bizans’ın İstanbul savunmasında oldukça etkili olmuştur.
Avar-Sasani, Emevi Orduları gibi birçok ordunun İstanbul kuşatması bu silah sayesinde kırılmıştır. Savaş gemileri Rum Ateşi ile yakılarak imha edilmiştir.
Yazar: Ayşe Nur YILMAZ
© 2022 Mavi Vatan - Yeni Nesil Medya