Beyliğin kurucusu, Germiyanoğulları ordusunda subaşı olan Mübârizeddin Gazi Mehmed Bey’dir. Mehmed Bey önceleri Aydın topraklarında fethe girişen Menteşe Beyi’nin damadı Sasa Bey’e yardım etmiş ancak daha sonra bu bölgeleri ondan alarak Aydın ili bölgesinde hakimiyetini kurmuştur. Bu gelişme ile fetih hareketlerine devam eden Mehmet Bey İzmir’in Müslüman kesimi ile Selçuk, Tire ve Sultanhisarı bölgelerini beyliğinin topraklarına katmıştır. Daha sonra Mehmet Bey beyliğin topraklarını beş oğlu arasında paylaştırarak günümüzde Ödemiş de bulunan Birgi bölgesine yerleşmiştir.
Mehmed Bey oğlu Umur Bey’e İzmir bölgesinin idaresini vermiştir. Umur Bey ilk iş olarak İzmir’in, Latinlerin elinde bulunan kıyı kesimlerinin alınması için mücadele etmiş, iki buçuk yıl süren kuşatmanın ardından bu bölgeleri idaresi altına almıştır. Ayrıca kendisine bu dönemde bir filo oluşturmuş ve ”Gazi” adını verdiği bir kadırga ve küçük çekdirilerden oluşan bu filo ile Latinlerle Bozcaaada önlerinde çarpışmıştır. Daha sonra yönünü Sakız Adası’na çeviren Umur Bey Bizanslıların elinde bulunan kaleyi kuşatsa da başarılı olamamış fakat çok sayıda esir ve ganimet ele geçirerek gazi saygınlığını arttırmış ve bağımsız hareket etmeye başlamıştır.
Umur Bey, bu askeri faaliyetlerinin yanında ciddi anlamda donanmayı teşkilatlandırma çalışmalarında da bulunmuştur. Bu teşkilatlanma sonucunda Umur Bey donanma ile birlikte Mora Yarımadası üzerine sefer düzenlemiştir. Babasının ölümü üzerine Aydınoğlu tahtına oturmuş, sonra da İzmir’i geri almaya çalışan Haçlılara karşı mücadelelerde bulunmuştur. Haçlıları püskürttükten sonra yeniden Mora’ya yönelen Umur Bey, Saruhanoğulları’nın da desteğiyle, Mora’yı vurmuştur. 1341 yılında Umur Bey bu dönemde Bizans tahtında yaşanan taht mücadelesinde Saruhanoğulları, Osmanoğulları ve Karesioğulları beylikleri gibi Kantakuzenos’un tarafını tutmuş ve onun Bizans tahtına geçmesinde rol oynamıştır.
Umur Bey’in bölgede ulaştığı bu üstün konum, başta Venedik olmak üzere Latinleri rahatsız etmiş ve Aydınoğulları Beyliği üzerine bir Haçlı Seferi tertibine neden olmuştur. Papalık, Venedik, Kıbrıs Krallığı ve Rodos şövalyelerinin katılımı ile oluşan Haçlı ordusu 1344’de İzmir’deki liman kaleyi zapt etmiştir. Bu kayıp, Umur Bey’in önemli bir deniz üssünü yitirmesine ve denizlerdeki seferlerine son vermesine neden olmuştur. Burayı geri almak isterken yaptığı bir savaşta hayatını kaybetmiştir. Umur Bey, Düsturname’ye göre, yirmi bir yıl gazada bulunmuş, düşmanları üzerine yirmi altı sefer düzenlemiş önemli bir denizci beyidir. Bazı erken dönem kaynakları Umur Bey’i Osmanlı denizcilerinin atası olarak zikretmiştir.
Çaka Bey ile birlikte Türk Denizciliğine ve Donanmasına önemli katkılarda bulunmuş, aynı Çaka Bey gibi İzmir’i feth etmiştir. ( Okumanızı öneririz: https://mavivatan.net/ilk-turk-amirali-caka-bey/ )
Bizans denizcilikle uğraşıp, donanma kuran Türk Beyliklerini özel olarak hedef almış, Avrupa’dan destek alarak bu beylikleri yok etmiştir. Çaka Beyliği de Aydınoğulları Beyliği’de bu şekilde hedef olmuştur.
Çünkü Bizans Türklerin donanmaya sahip olduklarında boğazları hedef alıp, İstanbul’u denizden kuşatmaya alacaklarını biliyordu. Karesi Beyliği ise donanmaya sahip olmasına karşın daha pasif tutumu ile hedef olmaktan çıkmıştır.
Yazar: Furkan Bakır
© 2022 Mavi Vatan - Yeni Nesil Medya